Uzun süredir kafamda olan bir rota vardı ama ne zaman gerçekleştireceğimi bilmiyordum. (Daha önce bu rota ile ilgili bir blog postu da yazmıştım). Birikmiş yıllık izinlerimden bir kısmını kullanarak 18 Ağutos 2014 – Yağmurlu bir Pazartesi günü Karakaçan’ın üstüne atlayıp yollara revan oldum.
Normal şartlar altında planı yapılmış, konaklanacak yerler ve konaklama şekilleri belirlenmiş olsa da yolda ilerledikçe yavaş yavaş gezi doğaçlamaya döndü ve güzel de oldu aslında 🙂
Gezi ile ilgili faydalı olabilecek bilgileri paylaşmak istiyorum
Gün / Rota / Km / Yakıt
Toplam Süre : 11 Gün
Toplam KM : 2792 Km
Rota : Bursa -> Olympos -> Bursa
Yakıt : 83,98 Lt. / 420,45 TL – (Yaklaşık olarak 3 LT / 100Km [%80-90 tam gaz])
Km ve Güzergah :
1.Gün – Bursa -> Bandırma -> Lapseki -> Assos (Çanakkale) — 344 Km
2.Gün – Assos (Çanakkale) -> Efes (Selçuk/İzmir) – 356 Km
3.Gün – Efes (Selçuk/İzmir) -> Meryem Ana -> Şirince -> Kuşadası -> Priene Antik Kenti -> Efes (Selçuk/İzmir) – 180 Km
4.Gün – Efes (Selçuk/İzmir) -> Didyma -> Bodrum – 235 Km
5.Gün – Bodrum -> Fethiye -> Kaş -> Olympos – 484 Km
6.Gün – Olympos Antik Kenti Gezme + Deniz
7.Gün – Tekne Turu (Kekova)
8.Gün – Olympos’da takılmaca, dinlenmece.
9.Gün – Olympos -> Fethiye (Ölüdeniz) – 270 Km
10. Gün – Fethiye (Ölüdeniz) -> Çeşme – 457 Km
11.Gün – Çeşme -> Bursa – 466 Km
Konaklama : Toplam 350 TL
1.Gün – Assos Öz Camping – Assos/Çanakkale – Çadır : 25 TL
2.Gün – Garden Camping & Motel – Selçuk/İzmir – Oda : 35 TL
3.Gün – Garden Camping & Motel – Selçuk/İzmir – Oda : 35 TL
4.Gün – Zetaş Camping – Bodrum/Muğla – Çadır : 25 TL
5.Gün – Alaturca Pansiyon – Olympos/Antalya – Çadır : 30 TL (Kahvaltı + Akşam Yemeği Dahil)
6.Gün – Alaturca Pansiyon – Olympos/Antalya – Çadır : 30 TL (Kahvaltı + Akşam Yemeği Dahil)
7.Gün – Alaturca Pansiyon – Olympos/Antalya – Çadır : 30 TL (Kahvaltı + Akşam Yemeği Dahil)
8.Gün – Alaturca Pansiyon – Olympos/Antalya – Çadır : 30 TL (Kahvaltı + Akşam Yemeği Dahil)
9.Gün – Garden Pansiyon – Fethiye(Ölüdeniz)/Muğla – Oda : 60 TL
10.Gün – Lazy Bee Pansiyon – Çeşme/İzmir – Oda : 50 TL
18.08.2014 / Pazartesi – 1. Gün : Bursa -> Bandırma -> Lapseki -> Assos – 344 Km
Normal şartlar altında planım sabah 06:00 gibi yola çıkmaktı fakat akşam uyumadan önce havanın yağışlı olduğunu görmüş buna karşın hemen Ege ve Akdeniz’deki en güvendiğim dostum olan Poseidon’dan (http://poseidon.hcmr.gr) havayı diğer kaynaklar ile karşılaştırmalı olarak kontrol ettim ve saat 08:30-10:00 arasında Akçalar – Bandırma arasında 1,5 saatliğine yağmursuz bir koridor olacağını gördüm. Ben her ihtimale karşı tembellik etmedim ve 05:30’da uyandım tabii ki beklenen olmuş ve hava yağmuru indirmişti. Motorum evin girişinde olduğundan yağmursuz ortamda motora yüklemeyi yaptım, kahvaltımı yapıp kıyafetlerin de bir kısmını giydikten sonra çıkışa hazır bir şekilde beklemeye başladım. Beklenen oldu ve saat 08.45 gibi hava yağmuru kesti, 09:00 gibi ise istediğim koridor açıldı (evin terasından karacabey tarafına doğru bakarak görsel teyidi de sağladım 🙂 ) Hemen motoru ısıttım ve yola koyuldum. Hiç yağmura yakalanmadan Bandırma’ya ulaştım ve sonrası da günlük güneşlik bir hava tabii ki… Devamında Lapseki ve oradan da Çanakkale’nin güzel manzarası eşliğinde Assos’a geçtim.
Ve günün bitiş noktası olan Assos… Çadırı kurduktan sonra ufak bir gezintiye çıkıyorum. Tabii ki mükemmel bir manzara var… Bu adamlar şehri nereye kuracaklarını çok iyi biliyorlarmış 🙂
Sabah Assos’tan ayrılırken son bir fotoğraf… Tadı gerçekten damağımda kaldı, kesinlikle tekrar ziyaret edip daha uzun süre kalmayı planladığım yerler arasına aldım…
19.08.2014 / Salı – 2. Gün : Assos -> Selçuk – 356 Km
Sabah 05:30 gibi uyandım, çadırı topladım ve saat 06:45 gibi çıkış yaptım. Yolda hem yavaş gittim hem çok oyalandım tabii buna etken olarak Dikili – Bergama kavşağı arasındaki ters yönde esen rüzgarda katkıda bulundu. İzmir’de bir kaç arkadaşa uğradım falan derken saat 17:00 gibi İzmir Selçuk’a ulaştım. Kelepir fiyata oda da bulunca 2 gece burada konaklamayı tercih ettim çünkü etrafta gezilecek yer bol ve hepsi yakın mesafede 🙂 Konakladığım yerden bir kaç fotoğraf…
Yukarıda görmüş olduğunuz bahçe fotoğrafını çektikten sonra başınızı sola çevirir iseniz aşağıdaki gibi kale surları ile baş başa kalıyorsunuz 🙂
Selçuk kalesinin kapısı (yada geriye kalanlar desek daha doğru olur)
20.08.2014 / Çarşamba – 3. Gün : Efes -> Meryem Ana -> Şirince -> Priene -> Selçuk – 180 Km
Bugün program yoğun. Sabah 07:00’de tekeri döndürdüm 🙂
İlk durağım Efes. Mükemmel, mükemmel ve mükemmel ötesi bir antik şehir. Kesinlikle yer yüzünde yaşayan her insanın görmesi gereken bir yer. Gezerken deşhet içerisinde kalıyor ve bunun yanında da “o tarihte bu yapılar nasıl inşa edilmiş?” sorusunu sormadan edemiyorsunuz.
Mozaiklere her zaman hayran kalmışımdır. Yapılar evet önemli fakat mozaik işçiliği gerçekten büyük bir sanat…
İkinci durağım Meryem Ana Evi. Selçuk’a yakın olmakla birlikte yüksek bir tepede yer alıyor. Virajları gerçekten motosiklet ile çok zevkli. Giderken sürekli tırmanıştasınız, tabii ki inişi de ayrı zevkli oluyor 🙂
Sürekli tırmanışta olduğunuz için giderken manzara sürekli arkanızda kalıyor ve bu nedenle pek birşey göremiyorsunuz fakat inişte sık sık durup fotoğraf çekmek istiyorsunuz. Bu arada yollar gerçekten dar ve virajlı olduğu için istediğiniz her yerde durma imkanınız olmayabiliyor.
Üçüncü durağım Şirince oldu. Bora (http://bora.me) “Şirince’den birşey alma çok pahalıdır”dedi o nedenle su bile içmeden geri döndüm 🙂 . Sokaklar sürekli Şarap ikram etmek isteyenler ile dolu. Onu da Hep bir yanım tatmak istedi fakat motosiklet kullanacağım için hiç yanaşamadım 🙁
Bu da zamana meydan okuyor Şirince’de 🙂
Dördüncü durağım – Priene Antik Kenti oldu. Şirince’den sonra günün bitimine fazlaca süre vardı. Kuşadası’nı gezmek pek istemiyordum ama en azından şehrin içinden geçmek istiyordum tabii ki bu arada da bir nokta daha gezebilirim dedim. Tripadvisor sağolsun Priene’i önerdi fakat lokasyonu konusunda o kadar da başarılı değildi. Önce beni Kuşadası-Söke yoluna götürdü oradan sonra köy yollarına falan soktu dolaştım tur attım, sonra kuşadası sahil kentlerine götürdü gezdirdi, derken Kuşadası – Söke yoluna tekrar geri getirdi falan. “Lanet olsun, kendim bulurum” dedim ve Söke’ye doğru yöneldim. Söke içerisinde bir benzinlikten doğru yolun tarifini alıp Priene’nin yolunu tuttum.
İşte karşınızda uzun uğraşlar sonunda ulaştığım Priene Antik kentinin fotoğrafları.
Kent içindeki Athena tapınağı
Ve günün sonunda konaklama noktası olan Selçuk’a geri döndüm.
21.08.2014 / Perşembe – 4.Gün : Selçuk -> Didyma -> Bodrum – 235 Km
Sabah 06:30’da yollara revan oldum. Bugünkü amacım Didim’e gidip Apollon Tapınağını görmek sonrada Bodrum’a geçip orada konaklamak.
Apollon tapınağında gözünüze ilk çarpan şey büyük heybetli sütunlar ve o detaylı taş işçiliği. Gerçekten aşırı detaylı ve görülmeye değer… Tapınağın hiç bir zaman tamamlanamadığı söyleniyor. Bu kadar detaylı işçiliği görünce neden tamamlanamadığı anlaşılıyor 🙂
Ve Bodrum…
22.08.2014 / Cuma – 5. Gün : Bodrum -> Olympos – 484 Km
Dün gece konaklamasını yaptığım Bodrum’da yanıma İstanbul’dan 2 motosikletli arkadaş gelmişti akşam onlarla oturduk sohbet ettik muhabbet ettik fakat ne isimlerini sormak aklıma geldi nede onlar benimkini sordu. Akşam sadece iyi geceler diyip vedalaştık ve o kadar. Sabah tabii ki ben yine erken kalktım saat 05:30 gibi çadırı topladım motoru yükledim fakat onlar henüz uyanmamıştı ve benim de yola çıkma vaktim gelmişti, ajandamdan bir yaprak koparttım “Kendinize iyi bakın. İyi yolculuklar” diye not yazıp motosikletlerinin üzerine bıraktım ve oradan ayrıldım.
Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim derken Fethiye’yi geçtim ve bir rampadan aşağı doğru sürerken önümde 34 plakalı küçük bir scooter gördüm. O da yüklemiş motoru çıkmış istanbul’dan yola herhalde dedim sonra yanından geçerken selam verdim o da selamımı aldı ve ben devam ettim. 6-7 Km sonra güzel bir manzara gördüm “dur şuradan bir kaç kare alayım” o kırmızı Honda PCX 125’de yanımda durdu o da fotoğraf çekmek için durdum falan dedi. Tanıştık, nereden geliyorsun nereye gidiyorsun v.s. derken bir anda biz 2 kişilik bir ekip olduk ve Olympos’un yolu tuttuk 🙂
Akşam saat 18:30 gibi ancak vardık Olympos’a. Çadırları kurduk, duşumuzu aldık yemekti derken zaten biz yorgunluktan çadıra girip uyuduk.
23.08.2014 / Cumartesi – 6. Gün : Olympos Antik Kenti Gezmece + Deniz Keyfi
Burda koy saat 05:00 – 22:00 arası açık oluyor, içeri bilet ile giriş yapılıyor. Betonarme yapılaşma olmadığından ve tamamı sit alanı olduğundan deniz gerçekten güzel ve caretta caretta’ları da misafir ediyor 🙂 Alan tamamı ile Jandarma kontrolünde. Geceleri de devriye atıyorlar.
24.08.2014 / Pazar – 7. Gün : Kekova Tekne Turu
Güzel koylar, deprem ile batmış bir antik kent ve karadan ulaşım olmayan bir yarım ada… güzel ve dinlendiriciydi 🙂
25.08.2014 / Pazartesi – 8. Gün : Dinlenme, etrafta takılmaca v.s.
Foto yok… Full-time yatış 🙂
26.08.2014 / Salı – 9.Gün : Olympos -> Fethiye (Ölüdeniz) – 270 Km
Bir gün her motosikletli bu yola gelip bu virajlara girmeli 🙂 Virajlar güzel fakat asfalt kalitesinin çok iyi olduğunu söyleyemem. Çakıllı kısım altta, ziftli kısım ise üstte. Eğer hava biraz da sıcak ise ayağınızı koyduğunuz anda zift ayağınızın altına yapışıyor 🙂
27.08.2014 / Çarşamba – 10. Gün : Fethiye (Ölüdeniz) -> Çeşme – 457 Km
Çeşme’ye doğru giderken otoyoldan İzmir manzarası
Ve çeşme sokakları…
28.08.2014 / Perşembe – 11. Gün : Çeşme -> Bursa – 466 Km
Normalde bu yol aslında 405 km civarı da ben hızımı alamayıp İzmir’in çevresinde ekstradan tam bir tur attım (zafer turu 😛 ) o nedenle 466 km oldu 🙂 Fethiye’de tanışmış olduğum yol arkadaşım ile de bu noktada ayrıldık. O Çeşme’den Edremite doğru ilerledi bende Bursa’ya doğru.
Bu gezi şimdiye kadar motosiklet ile yaptığım en uzun soluklu geziydi ve gerçekten çok eğlenceli oldu. Bundan sonraki hedefim Karadeniz kıyılarından ilerleyerek Sarp sınır kapısına kadar ulaşmak. Ne zaman başarırım bilemiyorum 🙂 Tüm seyahat boyunca CBF150 en küçük problem çıkarmadı. Her gün 250-300km rahatlıkla yapılabilecek bir motosiklet fakat 300km üzerine çıktıktan sonra inanın dizlerinizin bağı çözülüyor acıdan gözlerinizden yaşlar geliyor… Eğer sevmiyor iseniz bu hobiye gönülden bağlanmadıysanız kesinlikle çekilecek çile değil. Evde tek başınıza denememiz gereken deneyler gibi 🙂 Bu gezi boyunca çadır kurup toplama işinde iyice hız kazandım. Normalde Akçakoca’da 2,5 saat falan sürmüştü yola çıkışa hazır olmam fakat bu gezide 1 saat 15dk’da motosikleti yüklemiş ve yola çıkışa hazır hale gelmiş oluyorum. Ekipmanım içerisinde hiç ihtiyaç duymadığım bir kaç malzeme oldu , ekipmanı azaltma yönünde çalışacağım.
Konaklamalar ile ilgili küçük notlar :
Assos Öz Camping – Kamp zemini çadır kurmaya uygun değil. aşırı taşlı zemin ve kazıklar batmıyor.
Selçuk Garden Camping – Çadır kurma oda tut. Kamp alanı 20tl – oda 35tl. 15tl için o kadar zamanı kaybetmeyin 🙂
Bodrum Zetaş Camping – Bodrum içinde kalacağım diyor iseniz çadır için başka alternatifiniz yok. Ama bodrum içine gider gelirim diyor iseniz 20km uzaklıkta Gümüşlük’te bir camping alanı daha var gidip kalmadım ama daha ucuz ve iyi olduğu söyleniyor. değerlendirebilirsiniz.
Alaturca Pansiyon – Hiç yoktan iyidir. Pansiyon kısmı güzel ama camping alanı “eh işte”. Kamp alanında kalıyor iseniz pansiyonun hizmetlerinden de faydalanabiliyorsunuz. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği olması maliyet açısından beni cezbeden nokta olmuştu. (Yemekler lezzetli 🙂 )
Garden Pansiyon (Ölüdeniz) ve Lazy Bee Pansiyon (Çeşme) – Standart pansiyon hizmetleri ama fiyatlar öyle değildi. hızlı bir dönüş yapmak için zorunlu olarak kullandım. Bi daha gider miyim? Sanmam… 🙂
Kimler Neler Demiş?